 |
 |
BESİN
YONCASI
Her besin, içerdiği besin öğeleri açısından farklılık gösterir.
Ancak bazı besinler, içerik açısından birbirine benzediğinden
birbirlerinin yerine geçebilirler. Bu amaçla günlük
alınması gereken temel besinler, dört yapraklı besin yoncası
olarak gruplara ayrılmıştır. Yonca şansı ve mutluluğu, kalp
şeklindeki yapraklarsa kalp sağlığının önemini ve sevgiyi temsil
eder. Yoncanın etrafında yer alan zeytin dalları, barışı ve
Akdeniz Diyeti’nin önemli unsuru olan zeytinyağını temsil
etmektedir. |
|
_____________________________________________
Süt Grubu
2 Su Bardağı
(Riskli bireylerde az yağlı olarak tercih etmelidir) |
|
Tahıl Grubu
Enerji ihtiyacına göre;
- tam buğday ürünleri
- çavdar ürünleri
- yulaf ürünleri
- bulgur
- yarma
|
 |
Et Grubu
1 porsiyon hayvansal
1 porsiyon bitkisel
(Riskli bireylerde et, tavuk yerine balık)
|
|
Sebze ve Meyve Grubu
5-7 porsiyon
Kahvaltıda ; narenciye, domates, biber, salatalık, maydonoz
Öğle-Akşam ; salata, sebze yemeği, meyve, yeşillikler
_____________________________________________
|
|
1)
SÜT GRUBU
Süt, yoğurt, kefir, ayran gibi süt ürünlerinin yer aldığı bu
grup, protein, kalsiyum, fosfor, A, B2 (riboflavin), B12 ve
vitamininden zengindir. Süt grubu, sağlıklı kemik gelişimi için
elzem olan kalsiyum yönünden zengindir.
Yağ oranı azaltılmış süt ürünlerinin tercih edilmesini
öneriyoruz.
İshal tedavisinde yoğurt yenmesi ve tuzlu ayran içilmesi
hayati önem taşır.
|
 |
|
-
Yetişkinlerde günlük süt grubu tüketimi en az 500 g (2 su
bardağı) olmalıdır.
-
Çocukların, ergenlik dönemindeki gençlerin, hamile, emzikli ve
menapoz sonrası kadınların günde 750-1000 g (3-4 su bardağı)
süt grubundan tüketmeleri gerekmektedir.
|
|
2)
ET GRUBU
A)
ET GRUBU :
Bu grupta et,
balık, tavuk, yumurta, kuru fasulye, nohut, mercimek gibi
besinler bulunur. Ceviz, fındık, badem gibi sert kabuklu meyvalarda
bu grupta yer alırlar ancak daha fazla yağ içerdiklerinden
dikkatli tüketilmelidirler.
|
 |
|
-
Etler
kalsiyum, C ve E vitaminlerini içermezler.
-
Etler
başta B12, demir ve çinko olmak üzere protein, B6, A vitamini,
fosfor, magnezyum yönünden de oldukça zengindir.
-
Büyüme ve
gelişimi sağlarlar.
-
Hücre
yenilenmesi, cilt sağlığı ve doku onarımını sağlarlar.
-
Kan yapımında
rol oynarlar.
-
Sinir
ve sindirim siteminde önemli görevler üstlenirler.
-
Hastalıklara
karşı direnç kazanılmasını sağlarlar.
-
Yağlı
etlerin kolesterol içerikleri daha yüksektir.
-
Balıklarda
bulunan yüksek n-3 yağ asidi oranı önemli bir avantajdır.
-
Hafta da 2-3
öğününüzün balık içermesi önerilir.
-
Etler, özellikle Fe eksikliği anemisinin önlenmesinde tavsiye
edilir.
|
 |
|
 |
|
B) YUMURTA : Yumurtanın, 'yeni bir yaşamın özü' olduğu düşünülecek olursa,
besin değerlerinin yüksek olması hiç de şaşırtıcı değildir.
Yumurta proteinleri, anne sütünden sonra
tüm besinler içinde en kaliteli
protein olup, % 100 oranında vücut proteinlerine dönüşen tek
besindir. |
 |
|
-
Hafıza vitamini olarak da bilinen ve bir B grubu vitamini olan
kolinden zengindir.
-
Yumurta
yağının 1/3 ü doymuş yağdır. Yumurta sarısı yüksek oranda
kolesterol içermesine rağmen içerdiği lesitin nedeniyle
kolesterol yükseltici etkisi, yağlı et ve süt ürünlerinden
daha azdır.
-
Yumurtanın
lesitini, kan damarlarını besler, beyin işlevini düzenler.
-
Yumurta
sarısı A, D ve B vitaminlerinden zengindir.
-
Vücudumuzda kalsiyumun kullanılmasına yardımcı olan D
vitamini, yumurtanın sarısındadır.
-
Özellikle çocukların zihinsel ve bedensel gelişiminde önemli
rol oynayan yumurtanın düzenli tüketilmesi kanser, kalp damar
hastalıklarından korunmada ve tedavisinde, sindirim sisteminin
sağlığında ve korunmasında, menopoz semptomlarının
hafifletilmesinde, osteoporozun önlenmesinde etkili olduğu
kanıtlanmıştır.
-
Bebek ve
çocukların günde 1 yumurta tüketmesi önerilir.
-
Çiğ
yumurta tüketmek son derece sakıncalıdır.
-
Kardiyovasküler hastalıklarda haftada 2
yumurta yenmesi önerilir.
-
Yumurta,
sebzeler ve tahıllarla tüketildiğinde kan kolesterolünü
yükseltmezler.
-
Yumurta, doğal ambalajı içinde hiçbir şekilde hile yapılmayan
tek gıdadır.
|
|
C) KURUBAKLAGİLLER
:
Bu grupta nohut,
mercimek, bakla, kuru faulye, bezelye, börülce ve soya faulyesi
yer alır. Protein, B1,B2,
B6 kalsiyum, çinko, magnezyum ve demirden zengindirler. Bitkisel
kaynaklı olduklarından protein kaliteleri orta derecedir. Tahıllarla
birleştirilerek yendiğinde protein kalitesi yükseltilebilir.
Kurubaklagiller posa yönünden de zengindir.
|
 |
|
D) YAĞLI TOHUMLAR (Sert Kabuklu Meyveler) :
Bu grupta ceviz, badem, fındık, susam gibi sert kabuklu yemişler
yer alır.
Enerji değeri yüksek olan bu besinler özellikle çocukların ve
gençlerin beslenmesinde önemlidir.
-
B grubu vitaminleri, mineraller, yağ ve proteinden
zengindirler.
-
Yağlı tohumlar E vitamini ve flavanoidlerden zengin oldukları
için koroner kalp hastalığı ve kanser riskini azaltırlar.
-
Yağ içerikleri yüksek olmasına rağmen, bitkisel oldukları
için kolesterol içermezler.
-
Özellikle ceviz, omega-3 yağ asitlerinden zengindir.
-
Yağlı
tohumlar içerdikleri çoklu doymamış yağ asitleri, E vitamini,
B 6 vitamini ve magnezyum sayesinde kuvvetli birer antioksidan
ve detoksifikanlardır.
|
 |
|
|
3)
SEBZE VE MEYVE GRUBU
Bitkilerin her türlü yenebilen kısmı sebze ve meyve grubu
altında toplanır. Bileşimlerinin önemli kısmı sudur.
Bu nedenle günlük enerji, yağ ve protein gereksinimine çok az
katkıda bulunurlar.
Farklı
sebzeler ve meyveler, farklı besin öğeleri içerdikleri için
gün içinde tüketimlerinin çeşitlenmesi gerekir.
-
Brasika sebzeleri olarak tanımlanan
lahanagiller (Brüksel lahanası, brokoli, turp, karnabahar,
hardal, şalgam, beyaz ve kara lahana) kanser ve kalp
hastalıklarına karşı koruyucu etkilere sahiptir.
|
 |
|
-
Alyum sebzeleri olarak tanımlanan soğangiller
(sarımsak, arpacık soğanı, Frenk soğanı, taze soğan, kırmızı
soğan, kuru soğan, pırasa) sülfür içeriklerinin yüksek olması
sebebiyle detoksifikasyon sistemine yardımcı olmaktadır. Güçlü
birer antioksidan olduklarından serbest radikallerin vücuttan
uzaklaştırılmasında etkili rol oynarlar.
-
Yeşil
yapraklı sebzeler özellikle folat açısından çok zengin
olduklarından kalp hastalıklarından koruyucu etkileri vardır.
Çiğ olarak veya buharda pişirilerek tüketilmesi daha sağlıklı
olacaktır.
-
Öte yandan
lahananın kadınlarda östrojen düzeylerini artırıcı etkileri
bulunduğundan meme kanseri riskini azaltabileceği
bildirilmektedir.
|
|
-
Aynı çeşitleme meyvelerde de yapılmalıdır. Genellikle
turunçgil grubu ve çilek C vitamininden, kiraz, siyah üzüm,
karadut diğer antioksidanlardan zenginken, muz ve elma gibi
meyveler potasyumdan zengindir.
-
Her renk sebze ve meyve tüketilmelidir.
Mevsiminde yenen sebze ve meyvelerin besin değeri içeriği,
diğer zamanlara göre daha yüksektir |
 |
|
Sebze ve Meyveler Vitamin ve Minerallerin Temel Kaynağını
oluştururlar
-
Vitamin ve mineraller vücudumuzda gerçekleşen her türlü
kimyasal olayda, proteinlerin, yağların, karbonhidratların,
hormonların, vücut enzimlerinin yapımında ve kullanımında yer
alırlar. Bu nedenle vücudumuzda yeterli ve etkili düzeyde
olmaları gerekmektedir.
-
Sebzeler A vitamininin ön öğesi olan beta karoten, folik asit, E, C, B2 vitamini,
demir, kalsiyum, potasyum, magnezyum, posa ve diğer antioksidan özelliğe sahip
bileşiklerden zengindirler.
-
Sebzeler ve meyveler tuz ve enerji içeriği düşük besinlerdir.
-
Bu besinler aynı zamanda potasyum mineralinden zengindir.
Potasyum kan basıncının düşmesine yardımcı olan bir
mineraldir.
-
Sebze ve meyveler zararlı maddelerin vücuttan atımında, detoks
etkiye sahiptirler.
-
Doygunluk hissini sağlarlar.
-
Bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olurlar.
-
Büyüme ve gelişmeye yardım ederler.
-
Hücre yenilenmesi ve doku onarımında rol oynarlar.
-
Deri ve göz sağlığı için temel öğeleri içerirler.
-
Diş ve dişeti sağlığını korurlar.
-
Kan yapımında görev alan öğelerden zengindirler.
-
Hastalıklara ve kansere karşı sağlam vücut direncinin
oluşumunda etkindirler.
-
Obezite, kalp damar hastalıkları,
hipertansiyon, kanser gibi kronik hastalıkların oluşum riskini
azaltırlar.
-
Obez kişilerde vitamin ve mineral
eksikliklerine daha sık rastlanır.
-
Bu kişiler için, kilo vermek zordur.
-
Bu nedenle vitamin ve mineral yetersizlikleri giderilerek,
kilo verme programlarında başarı elde edilmelidir.
-
Sebze ve meyvelerde bulunan lifler, tüketilen besinlerle
birlikte alınan çeşitli zararlı maddeleri kendi yapısına
bağlayarak dışkı ile vücuttan atımını sağlarlar. İçerdikleri
(özellikle flavonoidler ve polifenoller gibi) doğal
antioksidanların, reaktif oksijen türleri (ROS) aracılığı ile
oluşan doku hasarına karşı olası koruyucu etkileri
bulunmaktadır.
-
Bu nedenle
Dünya Sağlık Örgütü günde 5 - 9 porsiyon sebze ve meyve
tüketilmesini önermektedir.
Hangi Mevsimde Hangi Sebze ve Meyve
Yenmeli ?
Modern besin teknolojisi sebze ve meyvelere
her mevsim ulaşılabilirliği sağlıyor. Ve böylece manav
tezgâhları maalesef aralık ve ağustosta bile neredeyse aynı
gözüküyor.
Araştırmalara
göre, yazın toplanan sütlerde beta karoten,
kışın toplanan sütlerde ise iyot miktarı daha
yüksek bulunmuştur. Sütlerde
ki farkın nedeni, ineklerin mevsime göre değişen yedikleridir.
Kışın, yiyeceklere tuz daha
fazla konur. Yazın ise daha fazla taze bitki vardır.
Süt içeriğinin,
iki mevsimde farklı olmasının sebebi budur.
Başka bir
çalışma da kışın toplanan ıspanağın
C vitamin içeriğinin, yazın toplananlara oranla üç kat daha
fazla olduğu saptanmıştır.
Her mevsimde toprak, hava ve
değişen iklim koşullarına göre bedenimizin farklı ihtiyaçları
doğuyor, bu yüzden doğanın mükemmel uyumuna karşı çıkmamak
lazım. İşte bazı örnekler :
OCAK
Kivi :
Kış meyvesi olup, soğuk algınlığı gibi hastalıklardan korunmaya
yardımcı olan çok iyi bir vitamin deposudur. Ayrıca kansere
karşı koruyuculuk gösteren lutein’i de bol miktarda içerir. Bir
porsiyonda -100 gr -yaklaşık 30 kalori vardır.
ŞUBAT
Brokoli : Serin iklim sebzesi olup, lahana, karnabahar,
brüksel lahanası ve şalgamla aynı familyada yer alır. Kansere
karşı koruyucu bir etkisi vardır. A vitamini ve birçok
antioksidan için zengin bir kaynaktır.
MART
Karnabahar : Bir antioksidan olan E vitamini için iyi bir
kaynaktır. Vücudumuzun elektrolit dengesinde önemli roller
oynayan fosforu da içerir. Az suda haşlayarak pişirmek
gerekir. 100 gramında yaklaşık 27 kalori içerir.
NİSAN
Bezelye : Sindirimi kolaydır. Protein içeriği yüksektir.
İçerdiği lifler sayesinde bağırsak çalışmasını artırdığı için,
kabızlık çekenlere önerilebilir. Selüloz ve diğer faydalı
liflerin bağırsak hastalıkları ve kanser risklerine karşı olumlu
etkileri vardır. 100 gramında yaklaşık 84 kalori içerir.
MAYIS
Enginar : En büyük özelliği toksinleri temizleme
yeteneğidir. Bu nedenle artrit ve romatizması olan hastalara
özellikle tavsiye edilir. İçindeki cynarine adlı maddenin,
karaciğer ve safra kesesi fonksiyonlarına pozitif bir etkisi
vardır. 100 gramında yaklaşık 53 kalori içerir.
HAZİRAN
Çilek :
Çilek; A, B, C vitaminleri, kalsiyum, demir ve fosfor gibi
mineral maddeleri bol miktarda içerir. Çilek, taze olarak
sofrada yararlanılmasının yanında pastacılık, reçel,
marmelat, komposto, dondurma, şıra, şarap, şampanya ve likör
yapımında da kullanılmaktadır. 100 gramında yaklaşık 37 kalori
içerir.
TEMMUZ
Üzüm : İçeriğinde bulunan fitokimyasalar, birçok hastalık
için koruyucudur. Kuru üzümün de demir miktarı yüksek
düzeydedir. Kansızlığa karşı bir C vitamini kaynağı ile
tüketildiğinde, içerisindeki demirin vücuttaki kullanım düzeyi
artar. Bir porsiyon taze üzümde - 100 gramında -yaklaşık 67
kalori varken, kuru üzümde bu değer 289 kaloriye kadar yükselir.
Bu nedenle kuru üzüm tüketirken miktarına dikkat
edilmelidir.
AĞUSTOS
Domates : Bol miktarda içerdiği Lycopen’in, kanser
risklerine karşı koruyucu etkisi vardır. Oda ısısı ve ışıkta bu
vitaminin kaybı oldukça fazlayken, soğukta kayıp minimuma iner.
100 gramında yaklaşık 22 kalori içerir.
EYLÜL
Biber : Taze biberin besin değeri çok yüksektir. Her
öğünde çiğ olarak tüketilebilir. Kızartılması besin değerini
azaltır. C vitamini içeriği çok yüksektir. Bu nedenle de birçok
hastalığa karşı koruyucudur. 100 gramında yaklaşık 22 kalori ve
128 mg C vitamini vardır.
EKİM
Marul : Bileşimindeki A vitamini enfeksiyonlara karşı
direnci artırır. Su ve lif içeriğinin yüksek olması nedeniyle
zayıflama diyetlerinde ve sağlıklı beslenme kuralları
çerçevesinde, her öğün salatalarda tüketilebilir. Çok düşük
enerjilidir. 100 gramında yaklaşık 14 kalori içerir.
KASIM
Pırasa :
Besleyici değeri çok yüksektir. Posa miktarı yüksek olduğu için
bağırsak çalışmasına yardımcıdır. Bir porsiyonda -100 gramında
-yaklaşık 52 kalori içerir.
ARALIK
Portakal : Antioksidanlarla dolu bir meyvedir. A, C, ve E
vitaminleri ile kanser riskini artıran serbest radikallerin
oluşumunu engeller. E vitamininin, aneminin önlenmesinde etkili
olduğu son yıllardaki araştırmalarla saptanmıştır. Bol miktarda
C vitamini içermektedir. İçeriğindeki lifler sayesinde
kolesterolü düşürücü etkileri bulunmaktadır. 100 gramında
yaklaşık 49 kalori içerir. |
|
4)
EKMEK VE TAHIL GRUBU
Tahıl grubunda buğday, pirinç, mısır, çavdar, yulaf gibi tahıl
taneleri ve bunlardan yapılan un, nişasta, bulgur, makarna,
erişte, şehriye, yarma, gevrek ve benzeri ürünler yer alır.
Tahıl ve tahıl ürünleri karbonhidratlar, vitaminler ve
minerallerden zengindir.
Tahıllar protein de içerirler. Bu proteinin kalitesi düşük
olmakla beraber, kurubaklagiller,
et, yumurta, süt gibi besinlerle beraber tüketildiklerinde,
protein kalitesi arttırılabilir.
|
 |
|
-
Tahıl grubu B12 vitamini hariç, tüm B grubu vitaminlerinden
zengindir. Özellikle B1 vitamininin (tiamin) en iyi
kaynağıdırlar.
-
Vitaminler, tahıl tanelerinin çoğunlukla kabuk ve özünde
bulunurlar. Kabuk ve öz kısmı ayrılmamış tahıllardan yapılan
ürünler proteinler, vitamin, mineral ve posa yönünden
zengindir.
-
Tahıl taneleri az miktarda yağ içerirler. Bu yağ, E
vitamininden zengindir.
Posa içeriği yüksek olan besinlerin tüketimi, bağırsak
hareketlerinin düzenli çalışmasını sağlar.
-
Tam tahıl ürünleri doygunluk hissini daha kolay ve çabuk
sağlarlar.
Ekmek :
En fazla tüketilen tahıl grubudur. Ekmek, yufka ve bazlama
adları ile üç tip ekmek vardır. Ekmek mayalı yapıldığında besin
değeri daha yüksektir. Ekmeklerde çinko gibi bazı minerallerin
düzeyi düşük olduğundan mayasız ekmek tüketiminden
kaçınılmalıdır.
Un :
Tahıl tüketimi başlıca un ve ekmek gibi unlu ürünler şeklinde
olur. Un denilince, genellikle buğday unu anlaşılır, diğer unlar
elde edildikleri tahılların adı ile bilinir. Tahıl taneleri
öğütülürken kepek ve özü ayrıldığından protein, vitamin ve
mineral içerikleri azalır. Bu azalma randıman derecesi düştükçe
artar. Bunun yanında yüksek randımanlı tam unlar daha çabuk
acılaşır.
Bulgur :
Buğdaydan yapılır. Bulgur işleme sırasında besin değerini pek
kaybetmez. Beslenmede ki yeri çok önemlidir.
Nişaşta :
Buğday, pirinç, mısır ve patates nişastaları bulunmaktadır.
Nişaşta aynı şeker gibi saf karbonhidrat kaynağıdır. Bu nedenle
protein, vitamin ve mineral içermez.
Makarna, erişte, şehriye :
Beyaz undan yapılanların protein, vitamin ve mineral içerikleri
düşüktür. Tam undan yapılanları tercih edilmelidir.
Pasta-bisküvi vb
: Genellikle bu tip besinler hazırlanırken una yumurta,
süt, şeker ve yağ eklendiğinden bu yiyeceklerin enerji değeri de
artmaktadır.
|
|
|
|
|
|